Miras Hukuku, miras kavramının çağrıştırdığı her türlü konu ile ilişkilidir.
- Miras paylaşımı yapılması,
- Reddi miras
- Miras hukuku ilerleyişi ve bunun gibi birçok konu, sürece göre değişkenlik gösterir.
Miras Hukuku Nedir?
Miras kelime olarak, herhangi bir kişinin kendinden önceki nesle ya da kendinden sonraki nesle bıraktığı belirli mal, mülk, para ya da servettir. Hukuki boyutta, miras aynı kelime anlamı ile ifade edilir. Miras ile ilgili çözülmesi gereken problemler, Miras Hukuku başlığı altında çözüme kavuşturulur. Özel hukuk ilişkilerinin tümü bu başlık içerisindedir. Bir kimsenin ölümü gerçekleştikten sonra ortaya çıkan miras durumu özellikle akraba olan kişilerin, hukuki boyutta durumlarını çözüme kavuşturulması ile birlikte sağlanır. Miras Hukuku, geniş kapsamlı bir hukuk dalıdır. Bünyesinde, birçok konu başlığına yer verilir.
Mirasta Mal Paylaşımı
Miras mal paylaşımı, derece sistemi ile gerçekleşir.
- Dereceden kişi ile birlikte, mal paylaşımı gerçekleşir.
- Derece yok ise 2. Ve 3. Dereceler arasında miras paylaşımı sağlanır.
Mirası bırakan kişi eşiyle, her dereceden yakından sahip olduğu için belirli bir oranda miras hakkını bünyesinde bulundurur. Yani evli olan bir kişinin eşi, miras hakkında söz sahibidir. Medeni hukuk sistemi içerisinde, 3 konu başlığı altında zümre bulunur. Bu zümre 3 dereceli zümre şeklinde ifade edilir. Miras mal paylaşımı;
- derece zümre mirasçılar
- derece zümre mirasçılar
- derece zümre mirasçılar olmak üzere başlıklara ayrılır.
1.derece mirasçılar çocuklar, eş gibi en yakında olan kişilerdir. Yani aynı çatı altında yaşayan kişilerdir. 2.derece mirasçılar ise kişinin anne, babasıdır. Anne babası yoksa kardeşleri olarak ifade edilir. 3. dereceden mirasçılar ise hayatını kaybeden kişinin altsoyu olarak ifade edilen mirasçılarıdır. Burada hala, dayı, teyze, amca, 3.derece zümre mirasçılar kategorisi içerisinde bulunur.
Yasal Mirasçılık Nedir?
Miras mal paylaşımı konusunda, yasal mirasçı olarak ifade edilen kavram bulunur. Yasal mirasçılık miras bırakan kişinin iradesine bağlı olmayan fakat miras bırakan kişinin ölümü ile birlikte kanunundan kaynaklanan kişidir. Yani yasal mirasçılar, altsoy bünyesinde ki kişilerdir. Sağ kalan eş, evlatlık ya da kan hısımları şeklinde ifade edilir. Atanmış mirasçı ise miras bırakanın kendi isteği ile mirasçı olarak kabul ettiği kişidir. Atanmış mirasçı, normalde miras bırakan kişinin herhangi bir ilişkili olduğu mirasçı değildir. Doğrudan ya da dolaylı olarak mirasçı olarak yer edinir.
Miras Davası Nasıl Açılır?
Miras bırakan kişinin ölümü üzerine geride kalan kişilere mal, mülk, para kalır. Geride kalan kişiler ya da ileriki nesillerde mirastan pay alması gereken kişiler arasında anlaşmazlık olduğu zaman miras davası açılır. Miras Davası, Miras Hukuku bünyesinde görülür. Miras hukukuna dair birçok konuda davada yer edinir. Miras davası tek bir kelime anlamı olarak ifade edilmez. Bünyesinde birçok konu başlığına yer verilir.
- Mal paylaşımında yaşanan anlaşmazlıklar
- Mal paylaşımı görülmemesi
- Mal kaçırılması
- Mirasçı olarak atanmış kişiler
- Miras davasında yaşanan problemler ya da bunun gibi birçok konu, miras davası üzerinde yer edinir.
Miras davasının açılması için görevli olan mahkeme ile iletişime geçmelisiniz. Ardından mahkemenin de kabul görmesi ile açılır. Miras davasının süreci, davadaki kişilerin belgelerine ya da ispatlarına göre daha uzun sürede de sağlanabilir. Daha kısa bir süre içerisinde de sonuca varılır.
Miras Hukuku; Miras Davasında Görevli Mahkeme
Miras davaları, Asliye Hukuk mahkemelerinde görülür. Ya da sulh hukuk mahkemelerinde de davanın açılması mümkündür.
- Mirasçılıktan çıkarmanın iptali davasının görüldüğü yer, Asliye hukuk mahkemeleridir.
- Ölen mirasçının terekesinin tespiti davası için ise sulh hukuk mahkemeleri görevlidir.
Fakat genel anlamda Asliye Hukuk mahkemelerinde, miras hukuku davaları görülür. Miras davalarının türlerine göre bu durum değişkenlik gösterir. Kişilerin ikametgah ettiği yerdeki mahkemeler görevlidir.
Vasiyetname Olmadan Mal Paylaşımı Nasıl Yapılır?
Hukuksal alanda kişilerin karşı karşıya kaldığı en önemli hukuk dalı Miras Hukuku’dur. Miras Hukuku içerisinde mal paylaşımı ile ilgili önemli birkaç nokta bulunur. Vasiyetname olmadan, mal paylaşımı olmaz. Ölen kişinin velayetine göre değişkenlik gösterir. Bir kişinin hayatını kaybetmesi ya da belirli sebeplerden dolayı mal varlığını Kanuni olarak mirasçılara devretmesi gibi durumlar, Miras Hukuku kuralları ile birlikte sağlanır. Hukuki alanda vasiyetname bulunmadığı takdirde, geride kalan kişiler ortak olarak mal paylaşımı yapabilir. Burada mal varlığı, eşler ve çocuklar arasında ortak olarak sağlanır. Yani kişinin işi olmadığı zaman en yakınında bulunan kişiler, ortak olarak paylaştırmaya tabi tutulur. Eşin ya da çocukların hayatta olmaması, vasiyetname olmadan mal paylaşımı gerçekleştirilmesi durumunda, kan hısımları burada mirasçı olarak görülmez.
Miras Hukuku; Reddi Miras Nedir?
Miras Hukuku başlığı içerisinde en önemli görülen konulardan birisi, reddi miras. Reddi miras, son dönemlerde hukuki boyutta sürekli olarak karşılaşılan bir durumdur. Miras bırakan kişi, yasal mirasçısı ile birlikte çeşitli sebeplerden dolayı sorun yaşayabilir. Yasal mirasçı, mirası reddedebilir. Bu durum hukuki boyutta da hakkıdır. Mirasçı olduğunu öğrenen farklı kişiler ise mirası almak istemedikleri takdirde, 3 ay içerisinde reddetme hakkı bulunur. Reddi miras genel olarak ifade edilmesi gerekirse, bir kişinin hayatını kaybetmesi üzerine mirasçısı olarak bulunan kişinin, mirasçı olmak istemediği zaman reddetme durumudur. Kişi hayattayken de bu durum mümkündür. Hayatını kaybetmeden önce mirasçısı ardında bırakacağı mirası almak istemediği zaman, Reddi miras davası açabilir. Böylelikle mirasçı sıfatı içerisinde bulunmaz. Diğer türlü ilerleyiş ise kişi halen hayatta iken kendi belirlediği mirasçıları ile birlikte sağlanır. Fakat hayatını kaybeden kişinin sonrasından bu durum anlaşılmışsa, en yakınında olan kişiler mirasçı olarak kabul edilir. Ancak 3 ay içerisinde reddetme hakkı bulunur. 3 ay içerisi dışında reddetme hakkına, hukuki boyut da yer edilmez.
Miras Hukuku; Vasiyetname Hazırlığı Nasıl Yapılır?
Miras Hukuku kurallarında, vasiyetname oldukça önemli bir durumdur. Aynı zamanda geçerlilik taşır. Hukuki boyuta uygun olarak vasiyetname hazırlığı yapılmadır. Vasiyetname;
- Sözlü vasiyetname
- El yazılı vasiyetname
- Ve resmi vasiyetname olmak üzere 3 farklı şekilde yapılır.
Sözlü vasiyetname, yanındaki tanıklarla birlikte sulh hakimine yazılı olarak bu durumun teslim edilmesidir. Yazılı vasiyetname, kişinin kendi el yazısı ile sağlanır. Yani mirası bırakan kişi, kendi el yazısı ve kendi imzasıyla vasiyetnamesi hazırlamalıdır. Resmi olarak ifade edilen kavram ise Miras Hukuku başlığı içerisinde yer edilen oldukça önemli bir belgedir. Noter huzurunda onaylı resmi vasiyetnamelerdir. Noter huzurunda onaylanmamış, fakat resmi vasiyetname olarak görülen belgeler hukuki işleme alınmaz. Bu konuda dikkat etmekte fayda var. Genel olarak tercih edilen vasiyetname türü, resmi vasiyetnamedir. Ancak çoğunlukla el yazılı ve kişinin kendisine ait olarak bulunan vasiyetnameler ise hukuki boyutta kabul görür. Miras Hukuku ile ilgili her türlü konuyu detaylı bir şekilde edinmek için avukat ile iletişime geçebilirsiniz.